Sosyal Medya da
Bizi Takip Edin
MAGG4 27.07.2018 Girişimcilik Ekosistemine Uzman bir Bakış
LabX Uzman Ekibi ve Sektörel Tecrübesi İle Hedeflerinize ve Büyük Başarılara Doğru Güçlü ve Sağlam Adımlar Atmanızı Sağlar.

LabX’in kurucu ortağı, Bir Fikrin Mi Var? Yarışması yaratıcısı ve jüri üyesi, Girişim Benim Sivil Toplumu Destekleme Derneği Kurucu Başkanı Sayın Fuat Sami ile girişimcilik ekosistemi üzerine gerçekleştirdiğimiz röportajımızı sizlerle paylaşıyoruz. Ekosistem üzerine kıymetli fikirlerini aktardığı için Sayın Sami’ye teşekkürlerimizi sunuyoruz.

LabX’in kuruluş sürecini ve geçirdiği dönüşümleri anlatabilir misiniz?

Aktif olarak 12 yıldır girişimcilik dünyasının içindeyim. Lisans ve MBA programımı Londra’da tamamladıktan sonra Türkiye’ye döndüm. 4 yıl yönetim danışmanlık sektöründe uluslararası projelerde çalıştım. Akabinde, sürekli ertelediğim girişimcilik motivasyonum ortaya çıktı. 2007 yılında, o dönem Türkiye’de olmayan melek yatırımcılık sistemini buraya getirmek istedim. LabX‘in kurulması da bu şekilde oldu. Burada bir yandan etkinlik, organizasyon ve yarışmalar düzenlerken diğer yandan girişimcilere destek veriyoruz.

Çok uzun zaman oldu, yola 10 melek yatırımcı ile çıkmıştık şu an 85 kişi olduk. Bugüne kadar onlarca işin kurulmasına vesile olduğumuzu görüyoruz. Bugüne kadar 50 bin tane fikir geldi, her biriyle ilgilendik. En az 5 bin tanesiyle yüz yüze görüşmeler yaptık. 100 tanesinin şirketinin kurulmasına vesile olurken en az 20 tanesinin bizzat ortağı ve yönetim kurulu üyesi oldum. Bizim farkımız, her sektörden fikre açık olmamız. Şu an bize herhangi bir sektörde fikrinizi söyleseniz, genellikle o sektörün duayen isimlerinden biri yatırımcımız oluyor. Bu sayede kolay eşleştirmeler yapıp fikirleri hayata geçirebiliyoruz.

 
 
 

Sizin hem yatırım hem de girişim tarafında uzmanlığınız var. Yatırımcılar girişimlere destek olurken hangi konulara dikkat ediyor? Girişimciler için nasıl önerileriniz olur?

Buradaki en büyük tavsiyem, girişimcilerin girişimlerini bildikleri sektörde kurmaları olur. Tabii ki her alanda her şeyi bilmek mümkün değil; ancak en azından takımlarında o işi bilen kişilerin olduğunu yatırımcılara göstermeleri gerekiyor. Yatırımcıların en çok etkilendikleri nokta, fikirden önce o alanda ne kadar çalıştığınız ve tecrübeye sahip olduğunuz oluyor. Ben eğitimlerde de bunu sıklıkla dile getiriyorum.

İyi bir fikrin değeri 100 dolardır. Bunu; iyi bir iş planıyla 1000 dolar, güzel bir ekip toplayınca 10 bin dolar, işini kurunca 100 bin dolar, ilk satışını yapınca da 1 milyon dolar yapabilirsiniz.

Yani girişimden ziyade girişimci önemli. Bu sebeple, yatırımcılar gittikçe bu merdivenin son iki basamağına çıkabilecek girişimcilere yatırım yapmayı tercih ediyor. Bize gelen fikirlerin de %90’ı sadece fikirden oluşuyor, dönüş oranların düşük olmasının bir sebebi bu. Diğer yandan, iyi fikir kendine yatırımcı buluyor. İyi bir girişimciysen ve iyi bir fikrin varsa doğal olarak bu basamakları çıkıyorsun.

Yatırımcılık tarafındaki gözlemlerinizi paylaşabilir misiniz? Neden melek yatırımcı olunmalı?

Yatırımcı olabilecek kişilerin hâli hazırda işleri var ve oradan para kazanıyorlar; ancak o işler genelde monotonlaşıyor. Bu kişilere, onlarda yeni bir ufuk yaratacak ve heyecan sağlayacak işlere küçük küçük yatırım yapmalarını tavsiye ediyorum. Yatırım yapabilecekleri miktarın sadece %10’unu melek yatırımcılıkta kullanmalılar. Tavsiye ettiğim diğer bir konu da yatırım yaptıkları girişimlerin kendi işleriyle küçük de olsa bir bağlantısı olması; böyle durumlarda kendileri de katkıda bulunup o işi daha hızlı hayata geçirebiliyorlar. Benim son zamanda yaptığım eşleştirmelerin çoğunda, alanlarında duayen yatırımcılar olduğu için projeleri hayata geçirmek daha rahat oluyor. Bu sebeple yatırımcılara, küçük miktarlarla da olsa melek yatırımcı olarak ekosistemde yer almalarını öneriyorum. Bu alanın yapısı gereği %80 oranında başarısızlıkla sonuçlanıyor; ancak o durumda bile topluma bir değer katıyorsunuz. Diğer yandan, işin içine iyice girdikten sonra, birinden sağlayacağınız kazancın diğer kayıpları telafi ettiğini görüyorsunuz.

Küresel ölçekte baktığınızda Türkiye’deki girişimcilik ekosistemini nasıl değerlendirirsiniz?

Melek yatırımcılığın en büyük rakibi inşaat sektörü oluyor; çünkü geri dönüt oranları daha yüksek ve daha garantili bir yatırım alanı. Ekonomik krizlerin de etkisiyle yatırımcılar, daha garantici bir tutum içerisine girebiliyorlar. Ancak yıllardır harcadığımız eforun karşılığını almaya başladık; başarı hikâyeleri gittikçe artıyor. Girişimcilik gibi melek yatırımcılıkta da başarı hikâyeleri, yatırımcıların bu alana ilgisini artırıyor. Global perspektifte, 20-30 milyar dolarlık melek yatırımın yapıldığı ABD’ye kıyasla Türkiye melek yatırımcılıkta geride. Bunu aşmak için de eğitim önemli hale geliyor. Bu tarafta biz, yaptığımız organizasyonlarla elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Sadece 18 yaş üstü değil, 18 yaş altı girişimcilere de odaklandığımız bir yol çizdik. Ağaç yaşken eğilir diyerek, girişimcileri küçük yaştan eğitiyoruz. Yatırımcıların da eğitilmesi gerekiyor; ancak asıl problem iyi girişimci ve fikirlerin ortaya çıkmasında yatıyor.

“Bir Fikrin Mi Var?” Yarışması ile girişimciliği toplumun pek çok kesimine tanıttınız. Program nasıl gitmekte, öğrenebilir miyiz?

Bu işleri kurduğum dönemden itibaren gerçekleştirdiğim “Bir Fikrin Mi Var?” isimli yarışmam yıllar içinde büyüdü. Aynı format Arnavutluk, Suudi Arabistan ve Kıbrıs’ta da yapılmaya başlandı. Bu yolculuğa çıktığınızda bir anda 100 binlerce kişiye dokunabiliyorsunuz. Bizim yarışmamıza 5 yaşında ve 82 yaşında girişimciler katıldı. Böyle bir spektrumdan baktığınızda, genç yaşa ne kadar çok eğilirseniz o kadar sağlam girişimciler yaratabileceğinizi görüyorsunuz. 3 yıl önce Bir Fikrin Mi Var? çocuk sezonu yapmıştım. Orada 5-15 yaş arasındaki çocuklar sahneye çıktı. Benim en keyif aldığım programlardan oldu. Hem fikirler hem gençler hem de enerjileri beni çok etkiledi ve çocukların girişimcilik alanında kolay bir şekilde eğitilebileceklerini gördüm. Bu alanda bir katkı sağlamak için kolları sıvadım ve bu süreçte Girişim Benim Sivil Toplumu Destekleme Derneği kuruldu. 5-6 yaşındaki girişimcilere KOSGEB girişimcilik eğitimi ile sertifikalar verdik. Sonrasında başvurdukları fikirleriyle 100 binlerce TL’lik hibeler aldılar. Şu aralar benim en çok keyif aldığım işlerden biri.

Hem yatırımcılık hem de girişimcilik ile ilgili olanları LabX’e ve Bir Fikrin Mi Var? programına bekliyoruz. Bugüne kadar 250 program gerçekleştirdik. Her pazar 23:10’da TRT Haber ekranındayız. YouTube üzerinde de çok geniş bir arşivimiz mevcut. Program başına 4 fikirden, toplamda en az 1000 fikrin olduğu büyük bir arşivden bahsediyoruz. Bugüne kadar 4 milyonun üzerinde izlenme sayımız oldu. Geçtiğimiz sene ben dâhil olmak üzere bütün jürilerin deneyimlerini kaleme aldığı Bir Fikrin Mi Var? isimli bir kitap da hazırladık. Bunların ötesinde, yakın bir zamanda Türkiye’yi gezip gençlere girişimcilik anlatmayı planlıyoruz.